1. delege, murahhas, temsilci.
  2. (a) ABD tabiiyetindeki toprakların parlamentodaki temsilcisi, (b) Maryland, Virginia ve West Virginia
    eyaletleri yasama meclisleri üyesi.
  3. delege/murahhas/temsilci tayin etmek/göndermek.
    He was delegated to the United Nations to represent his country.
  4. yetki/vekâlet vermek, görevlendirmek, havale/emanet etmek.
heyet İsim
(Vatikanla normal diplomatik ilişkisi olmayan bir ülkede) Papanın temsilcisi.
nuncio (1).
iş temsilcisi
ticari temsilci
oturuma katılan üye
işveren temsilcisi
hükümet temsilcisi
hükümet temsilcisi
hükümet temsilcisi
bir başka hâkime vekâleten görev başında bulunan hâkim
güvenlik ve sağlık koşullarını incelemek Fiil
yeraltı madenlerini görmek Fiil
kaza nedenlerini araştırmak ve arkadaşlarının güvenlik koşullarını gözetmekle görevlendirilen temsilci
parlamento üyesi
emekliyi temsil eden vekil
devretme yetkisi
sendika temsilcisi
bir elçinin itimatnamesini tahkik etmek Fiil
sendika temsilcisi.
işçi temsilcisi
işçi mümessili
yetki vermek Fiil
birine yetki vermek Fiil
yetki vermek Fiil
sorumluluk vermek Fiil
bir vekile hak devretmek Fiil
birine büyükelçi yetkisi vermek Fiil