1. Fiil sezmek, farketmek, farkına varmak, anlamak, idrâk etmek.
    I soon discerned that the man was lying.
  2. Fiil ayırt etmek, tefrik etmek.
    It was difficult to discern which of them was to blame.
muhakeme gücü İsim
feraset İsim
iyiyi kötüden ayırmak Fiil
hakikati görmek Fiil