1. seçmek, intihap etmek.
    They elected him (as) President. They elected me to the Board of Directors.
  2. karar vermek.
    He elected to become a doctor.
  3. bir tanesini almak/seçmek.
    to elect a course in school.
  4. (bazı Hristiyan inanışlarına göre) (a) cennetlik, Allahın cennete lâyık gördüğü (kul), (b) cennetlik
    olmak, lûtfu ilâhî ile ebedî kurtuluşa mazhar olmak (edilgen hali kullanılır).
  5. seçilmiş, seçimi kazanmış.
    the mayor elect: seçilmiş (henüz işe başlamamış) belediye başkanı.
  6. seçkin, seçme.
ikametgâhını seçmek Fiil
seçim İsim, Hukuk
gelecekteki gelini
seçimle iş başına gelmiş başkan
seçilmiş ama henüz görevi devralmamış başkan
seçme, güzide, seçkin (kişi).
başkan seçmek Fiil
yeni yönetim kurulu seçmek Fiil
yeni yönetim kurulunu seçmek Fiil
salt çoğunlukla seçmek Fiil
ikametgâhı seçmek Fiil
bir yeri ikametgâh seçmek Fiil
dört yıl süre ile seçmek Fiil
aralarından seçmek Fiil
dört yıl süre ile seçmek Fiil
birini üye seçmek Fiil
birini başkan seçmek Fiil
mevcut kişiler arasında birini seçmek Fiil
mevcut kişiler arasından birini seçmek Fiil
birini üyeliğe seçmek Fiil
üçüncü kez bir görev süresi için tayin etmek Fiil
bir mevkii seçmek Fiil
bir mevkie getirmek Fiil
bir şeyi yapmaya karar vermek Fiil