for all (that)

  1. her şeye rağmen, yine de.
    For all that, it was a good year: Her şeye rağmen iyi bir yıl idi.
    for
    all his talent: bütün meziyetlerine rağmen.
    For all he may say: Ne söylerse söylesin.
    For all I know: Bildiğim kadarı/tahminime göre/muhtemelen.
    For all the world: Ne pahasına olursa olsun/dünyada.
bütün bunlara rağmen Zarf
gene de beni uyarman gerekirdi
her şeye rağmen
bunlara rağmen Zarf
yine de Zarf