Ingilizce-Türkçe Çeviri

  1. İsim, Çevre ve Ekoloji duman

  2. fumes: (pis kokulu/zararlı) duman, buhar, gaz.
    The strong fumes of the acid nearly choked him.
    Factory fumes. Noxious fumes of carbon monoxide.
  3. öfke, hiddet.
    to be in a fume: öfkelenmek, hiddetlenmek,
    mec. ateş püskürmek, küplere binmek.

    She was obviously in a fume.
  4. (pis kokulu/zararlı/zehirli) duman/gaz çıkarmak/yaymak/neşretmek, tütmek.
    The burnt heaps of wood were still fuming.
  5. tütsülemek.
  6. buğulanmak, buğusu çıkmak.
  7. öfkelenmek, kızmak, hiddetlenmek,
    mec. köpürmek, ateş püskürmek.
    He freted and fumed over the delay.
  8. duman gibi/dumanla beraber yükselmek.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim

Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler

fret and fume
sabırsızlanıp öfkelenmek Fiil
hood fume
davlumbaz
fume because one is kept waiting
birisini beklerken sabırsızlanmak Fiil
fume chamber
dumandan arıtma hücresi: hava üflenerek zararlı gazların yok edildiği odacık. İsim
fume cupboard
dumandan arıtma hücresi: hava üflenerek zararlı gazların yok edildiği odacık. İsim
fume of cigars
puro dumanı
fume over trifles
önemsiz nedenlerden sinirlenmek Fiil
fume sb
birini gümrükte tütsülemek (aşırı gümrük almak Fiil
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.

Türkçe-Ingilizce Ilgili Terimler

füme
(fish , meat) smoked
Türkçe-Ingilizce terim çevirileri: Zargan Ltd.

füme
Tütsülenerek kurutulmuş
füme
Duman rengi