1. (toprakta kazılan) iz, sapan izi, karık.
    furrow slice: sapanın devirdiği toprak.
  2. tekerlek izi.
    Heavy trucks made deep furrows in the muddy road.
  3. kırışık.
    The furrows of a wrinkled face. furrows in his brow.
  4. tahta/maden üzerinde açılan ufak oluk.
  5. tarla, kırsal arazi.
  6. iz bırakmak/açmak.
  7. (yüzde) kırışıklar yapmak/hasıl etmek.
  8. kırış(tır)mak, kırış kırış olmak/yapmak, buruş(tur)mak.
işi kendi başına yapmak Fiil
yardım görmeden tek başına çalışıp çabalamak/didinmek.
sabanın yaptığı sırt ve oluk.
kasis
karık sulama İsim, Tarım