Türkçe-Ingilizce Çeviri

  1. transport
  2. urge
  3. convey
  4. take
  5. Fiil to carry
  6. Fiil to carry away
  7. Fiil to lead on
  8. Fiil to lead up to
  9. Fiil to take out
  10. Fiil to take (away)
  11. Fiil to carry (off)
  12. Fiil to convey
  13. Fiil to accompany
  14. Fiil to destroy
  15. Fiil to cause the death of
  16. Fiil to stand for
  17. Fiil to put up with
  18. Fiil to lead to a result
  19. Fiil to take off to jail
  20. Fiil to take with
  21. Fiil to guide
  22. Fiil to eliminate
  23. Fiil to waft
  24. Fiil (to win) to carry the day
  25. Fiil to cancel out
  26. Fiil to lead
  27. Fiil to see
  28. Fiil to shift
  29. Fiil to take
  30. bring away
Türkçe-Ingilizce çeviriler: Zargan Ltd.

Türkçe-Ingilizce Ilgili Terimler

(polis) hırsızı alıp götürmek
to walk a thief off Fiil
ağıza götürmek
to take (it) to one's mouth Fiil
alıp götürmek
to lead away Fiil
alıp götürmek
to bring away Fiil
alıp götürmek
to take away Fiil
araştırmayı sonuna kadar götürmek
to prosecute an investigation Fiil
aşağı götürmek
to move down Fiil
bagajı istasyona götürmek
to run the baggage to the station Fiil
bankaya götürmek
to bank Fiil
beraber götürmek
to take along Fiil
beraberinde götürmek
to bear Fiil
bilya oyununda eli fazla ileri götürmek
to fudge Fiil
bir anlaşmazlığı hakem heyetine götürmek
to refer to dispute to arbitration Fiil
bir geminin güvertesinden aşağıdaki kamaraya götürmek
to take below Fiil
bir gemiyi başka bir yere götürmek
to remove a ship Fiil
bir hanımı masaya götürmek
to take a lady in Fiil
bir ihtilafı mahkemeye götürmek
to submit the (a) case to the court Fiil
bir işi sonuna kadar götürmek
to push a matter through Fiil
bir işi sonuna kadar götürmek
to see something through to its conclusion Fiil
bir köprüyü alıp götürmek
to sweep away a bridge Fiil
bir mahpusu muhafaza altında götürmek
to escort a prisoner Fiil
bir mahpusu muhafaza altında götürmek
to conduct a prisoner under escort Fiil
bir mektubu postaneye götürmek
to take a letter to the post-office Fiil
bir meseleyi daha yüksek bir makama götürmek
to take a matter up with a higher authority Fiil
bir mücadeleyi sonuna kadar götürmek
to see a struggle through Fiil
bir partiyi seçim kampanyasına götürmek
to lead a party into the election Fiil
bir partiyi seçim kampanyasına götürmek
to lead a party into the election campaign Fiil
bir şeyi aşırı götürmek
to carry something to excess Fiil
bir şeyi fazla ileri götürmek
to push something too far Fiil
bir şeyi sonuna kadar götürmek
to go for the limitation Fiil
bir şeyi tıkırında götürmek
to make something tick Fiil
bir teklifi kurula götürmek
to put a proposal to the board Fiil
bir teklifi yönetim kuruluna götürmek
to put a proposal to the board Fiil
bir uyuşmazlığı adalet divanına götürmek
to submit a dispute to the court of justice Fiil
birine bir haber götürmek
to take a message to sb Fiil
birine otomobille evine götürmek
to motor someone home Fiil
birini acele hastaneye götürmek
to rush someone to the hospital Fiil
birini akşam yemeğine götürmek
to take someone in to dinner Fiil
birini akşam yemeğine götürmek
to take someone out to dinner Fiil
birini alıp zorla götürmek
to come for someone Fiil
birini araba ile bir yere götürmek
to give someone a lift Fiil
birini araba ile gezintiye götürmek
to take someone for a drive Fiil
birini bir adaya götürmek
to take someone over to an island Fiil
birini bir yere götürmek
to take someone to something Fiil
birini birşeye götürmek
to take someone to something Fiil
birini birşeye götürmek
to lead someone to something Fiil
birini birşeyin yanına götürmek
to lead someone to something Fiil
birini çocukluk günlerine götürmek
to take someone back to his childhood days Fiil
birini evine götürmek
to take someone home Fiil
birini evine götürmek
to get someone home Fiil
birini evine götürmek
to see someone home Fiil
birini gezmeye götürmek
to take someone out Fiil
birini gideceği yere götürmek
to drop off someone Fiil
birini götürmek
to drop off someone Fiil
birini hastaneye götürmek
to take someone to hospital Fiil
birini hastaneye götürmek
to send someone to hospital Fiil
birini istasyona götürmek
to drive someone to the station Fiil
birini karakola götürmek
to take someone to the police station Fiil
birini mahkemeye götürmek
to take someone to court Fiil
birini nefis bir akşam yemeğine götürmek
to take someone to a swell dinner party Fiil
birini on yıl götürmek
to last someone ten years Fiil
birini otomobil ile evine götürmek
to motor someone home Fiil
birini şehre bedava götürmek
to save someone a trip town Fiil
birini şehre götürmek
to run sb'up to town Fiil
birini yanlış ize götürmek
to put someone on a false scent Fiil
birini zorla bir yere götürmek
to march someone into something Fiil
birşeyi sonuna kadar götürmek
to see something out Fiil
birşeyi sonuna kadar götürmek
to see something through Fiil
çekip götürmek
to tow off Fiil
çocuğu yatağına götürmek
to pack a child off to bed Fiil
çöpleri alıp götürmek
to cart away the rubbish Fiil
denize su götürmek
to force an open door Fiil
ekonomiyi durgunluğa götürmek
to push the economy further towards a slump Fiil
ekonomiyi tam istihdama doğru götürmek
to move the economy toward full employment Fiil
el arabası ile götürmek
to wheel Fiil
enflasyonu daha da kötüye götürmek
to make inflation worse Fiil
enflasyonu daha kötüye götürmek
to make inflation worse Fiil
fabrika makinelerini söküp götürmek
to dismantle Fiil
ganimet alınan gemiyi limana götürmek
to bring the prize into port Fiil
geri geri götürmek
to back up Fiil
geri götürmek
to carry back Fiil
getirip götürmek
to ferry Fiil
haber getirip götürmek
to run messages Fiil
haber götürmek
to go on a message Fiil
hapise götürmek
to carry off to prison Fiil
hapishaneye götürmek
to take off to prison Fiil
içi götürmek
to have the heart Fiil
içi götürmek
to find the heart to do Fiil
ihtilafı mahkemeye götürmek
to take a case to court Fiil
ileri götürmek
to prosecute Fiil
iyi götürmek
to keep thriving Fiil
kapıp götürmek
to carry off Fiil
karayolu ile götürmek
to convey by land Fiil
kârı alıp götürmek
to take profits Fiil
kıtaların önüne düşüp götürmek
to marshal military forces Fiil
kuşkuculuğu biraz fazla ileri götürmek
to carry scepticism to some length Fiil
mahkemeye götürmek
to hail into court Fiil, Hukuk
mahkemeye götürmek
to hale into court Fiil, Hukuk
mahkûmları götürmek
to convoy prisoners Fiil
mektup buu postaneye götürmek
to take a letter to the post-office Fiil
mektupları postaya götürmek
to take letters to the post Fiil
Mısır'a pirinç götürmek
to carry coals to newcastle Fiil
müteveffayı mezara kadar götürmek
to follow someone to the graveside Fiil
otomobili geri geri götürmek
to back a car Fiil
otomobili yavaş yavaş eve kadar götürmek
to nurse a car home Fiil
ödemeler dengesini kötüye götürmek
to worsen the balance of payment Fiil
önüne düşüp götürmek
to marshal Fiil
paketleri postaneye götürmek
to take c o ds to the post Fiil
paketleri postaneye götürmek
to take parcels to the post Fiil
postaya mektup götürmek
to take a letter to the post Fiil
postaya mektup götürmek
(Br) to take a letter to post Fiil
savaşı düşman topraklarına götürmek
to carry the war into the enemy's camp Fiil
savaşı düşman topraklarına götürmek
to carry the war in the enemy's land Fiil
sel götürmek
to rain cats and dogs Fiil
sermayeyi kendi memleketine geri götürmek
to repatriate capital Fiil
sinemaya götürmek
to take to the cinema Fiil
süpürüp götürmek
to scour Fiil
süpürüp götürmek
to sweep Fiil
sürüklenip götürmek
to waft Fiil
sürükleyip götürmek
to waft Fiil
teklifi kurula götürmek
to put a proposal to the board Fiil
temyize götürmek
to appeal Fiil
tıkırında götürmek
to tick Fiil
toplamak veya götürmek
to sweep Fiil
uyuşmazlığı adalet divanına götürmek
to submit a dispute to the court of justice Fiil
yabancı ülkelerdeki yatırımlardan elde edilen kazançları kendi memleketine geri götürmek
to repatriate earnings from foreign investments Fiil
yaka paça götürmek
to remote someone by man's force Fiil
yakınına götürmek
to move towards Fiil
yanına götürmek
to move towards Fiil
yanlış yere götürmek
to mislead Fiil
yanlış yola götürmek
to mislead Fiil
yolcuları uçağa götürmek
to shepherd passengers to an airliner Fiil
yük vagonunu boşaltma yerine götürmek
to spot a freight car Fiil
Türkçe-Ingilizce terim çevirileri: Zargan Ltd.

Türkçe Sözlük (Kubbealti Lugati)

  1. Taşımak, ulaştırmak, iletmek
Kubbealti Akademisi Kültür ve Sanat Vakfi isbirligiyle yayinlanan özet bilgilerdir. Kelimenin kökeni, tüm anlamlari ve örnek cümleler için www.kubbealtilugati.com sitesini ziyaret edebilirsiniz.