Türkçe-Ingilizce Çeviri

  1. incident
  2. oncoming
  3. incoming
  4. Bilgi Teknolojileri inbound
  5. (one) who is coming
Türkçe-Ingilizce çeviriler: Zargan Ltd.

Türkçe-Ingilizce Ilgili Terimler

(... için) elinden gelen herşeyi yapmak
do everything in one's power (to ...) Fiil
ileri gelenler
prominent members İsim
(fikir) kendiliğinden gelen
unbidden
aceleye gelen
hurried
aceleye gelen
precipitous Sıfat
ama farklı çocuklardan gelen
collateral
ana soyundan gelen
maternal
aralıklarla meydana gelen
intermittent
arkadan gelen
following
aynı asıldan gelen
connate
aynı soydan gelen
collateral descent
aynı soydan gelen
connate
başta gelen
crowning
başta gelen
foremost
bir kurala karşı gelen
contravener
çabuk gelen
swift
dışarıdan gelen
extraneous Sıfat
dıştan gelen
incidental
dünyaya doğru gelen
earthbound
eğri çizgilerden meydana gelen
curvilinear
elinden her iş gelen
jack- of-all-trades-and-master-of-none
elinden her iş gelen
ambidextrous Sıfat
en önde gelen
premier Sıfat
erken gelen
untimely
fazla gelen
overspill
fazladan, gereksiz olarak gelen
intrusive
fiilden sonra gelen
predicative
galip gelen
prevailing
gaz haline gelen
volatile
gizli saiklerle harekete gelen
moved by secret motives
günümüze kadar gelen
extant
hemen ardından gelen
contiguous Sıfat
herkese uygun gelen
middle of the road
içten gelen
genuine
içten gelen
heartfelt
içten gelen
sincere
içten gelen
spontaneous Sıfat
ikinci gelen
secondary
ikinci gelen
puisne
ileri gelen
top sawyer
ileri gelen
top liner
ileri gelen
the great
ilk gelen
firstcomer
ilk gelen
first comer
iş kanununa karşı gelen
labor law violator
karadan gelen
offshore
karşı gelen
defiant
karşı gelen
resistant
karşı gelen
infractor
kulağa hoş gelen
harmonic
kulağa hoş gelen
melodious
kuzeyden gelen
northern
medyaya çekici gelen
(US) mediagenic
meşru soydan gelen
of legitimate descent
önce gelen
preceding
önce gelen
antecedent
önde gelen
towering
önüne gelen
tom dick and harry
pratikte kullanılmaz hale gelen
break up value
seçimle meydana gelen
parish council
sonra gelen
next
sonradan gelen
subsequent
sonuç olarak meydana gelen
resultant
sudan meydana gelen
aqueous Sıfat
yeni gelen
(publications) new acquisitions
yeni gelen
fresh comer
yeni gelen
new comer
yürekten gelen
impassioned
zihne vb hoş gelen
beautiful
gelen depo malı
incoming stocks
gelen evrak sepeti
in tray
gelen evrakın konduğu tabla
in tray-
gelen fatura
incoming invoice
gelen giden
visitors
gelen giden
passers-by
gelen giden
comers
gelen hükümet
the incoming government
gelen kimse
arrival
gelen kimse
comer
gelen kutusu
inbox Bilgi Teknolojileri
gelen mallar
incoming goods İsim
gelen mallar
deliveries İsim
gelen malların navlunu
freight inward
gelen mektup bular
incoming letters İsim
gelen mektuplar
incoming letters İsim
gelen posta
ingoing mail
gelen posta
inward mail
gelen posta
incoming post
gelen posta
arriving mail
gelen posta
incoming mail
gelen postayı gözden geçirmek
to run through one's mail Fiil
gelen sepeti
in-basket Bilgi Teknolojileri
gelen sipariş
incoming order
gelen siparişler
incoming orders İsim
gelen şehirlerarası telefon çağrısı
incoming long-distance call
gelen takas çekleri
incoming exchanges İsim
gelen tren
in train
gelen vade
expired term
gelen yolcu
arriving passenger
gelen yolcu
incoming passenger İsim, Ulaşım
gelen yük
inward freight
(İskoçya) vadesi gelen borç
pure debt
(kitaplık) yeni gelen kitaplar
new acquisition
arka arkaya gelen facialar
run of disasters İsim
arka arkaya gelen kazalar
chapter of accidents İsim
Avrupa kıtasından gelen sipariş
continental order
Avrupa'dan gelen siparişler
continental orders İsim
balyalardan meydana gelen yük
bale cargo
başta gelen iş
primary business
bir soydan gelen kimse
descendant
bir vakıftan gelen gelir
settlement income
birdenbire aklına gelen fikir
flash of wit
birinden önce gelen kimse
predecessor
borsaya gelen ziyaretçiler
visitors of the stock exchange İsim
deniz yoluyla gelen mülteciler
boat people
derinden gelen ses
cavernous voice İsim
devamlı gelen sıtma krizleri
persistent attacks of malaria İsim
dış ülkelerden gelen gelir
overseas income
dinleyicilerden gelen soru
question from the floor
doğuştan gelen yetenek
endowment İsim
elinden dikiş gelen kadın
needlewoman
elinden gelen çabayı göstermek
to exert oneself to the utmost Fiil
emzirme başlangıcında gelen süt
foremilk İsim, Tıp
emzirme sonunda gelen süt
hindmilk İsim, Tıp
galip gelen kimse
victor
galip gelen taraf
prevailing party
geç gelen kişi
late- comer
gıda eksikliğinden gelen hastalık
deficiency disease
günün başta gelen konuları
leading topics of the hour İsim
halktan gelen kadın
femme du peuple
halktan gelen mektup seli
flood of mail from public
havadan gelen servet
windfall wealth
haydan gelen huya gider
easy come easy go
haydan gelen huya gider
lightly come , and lightly go
haydan gelen huya gider
easy go
hazine gelen müdür yardımcısı
assistant treasurer
husule gelen masraflar
involved costs İsim
içkiden gelen cesaret
dutch courage
içkiden ötürü gelen başağrısı
hangover
içten gelen güdücü duygu
compulsion
ikinci gelen kimse
second
ileri gelen devlet adamı
leading statesman
ileri gelen finansçılar
foreign leaders İsim
ileri gelen gazete
key paper
ileri gelen işadamları
key businessmen İsim
ileri gelen makamlar
the leading authorities İsim
ileri gelen parti politikacısı
front bencher
ileri gelen şahıs
person of rank
ileri gelen şahıs
persons of standing
ileri gelen vatandaşlar
civic headliners İsim
kanuna karşı gelen kimse
outlaw
karşıdan gelen trafik
oncoming traffic
karşıdan gelen yaya
oncoming pedestrian
kurtarmaya gelen kıtalar
relieving forces İsim
kütüphaneye yeni gelen kitaplar
accessions İsim
mübadele ile gelen profesör
exchange professor
o anlama gelen birşeyler
words to that effect İsim
okurlardan gelen anket yanıtları
readership ratings İsim
okuyucudan gelen tepki
reader feedback score
önce gelen karakterler
leading characters İsim, Bilgi Teknolojileri
önce gelen şart
precedent condition
önde gelen bir modaevi
(Fr.) grand atelier
önde gelen gösterge
leading indicator
önde gelen para yöneticileri
swingers İsim
önüne gelen herkes
everyone's and his uncle
önüne gelen işi yapmak
to do odd jobs Fiil
rotasyonla sırası gelen başkanlık
rotating chairmanship
sürtmekten meydana gelen yara
gall
şehre gelen hat
(Br) up line
şubelerden gelen gelir
income from affiliates
tesadüfen vukua gelen olay
casus fortuitous
üstün gelen ilke
overriding principle
üstün gelen kamuoyu
main opinion
vadesi gelen borç
matured liability
vadesi gelen borç
maturing liabilities
vadesi gelen borçlar
liabilities due İsim
vadesi gelen dilim
maturing portion
vadesi gelen faiz
interest due
vadesi gelen ödeme
due payment
vadesi gelen senet
bill mature
vadesi gelen senetler
(balance sheet) (US) notes payable İsim
vadesi gelen senetler defteri
(US) bills-payable journal
vadesi gelen senetler defteri
book of acceptances
vadesi gelen sigorta
matured insurance
vadesi gelen talep
matured claim
vadesi gelen vergiler
matured taxes İsim
yabancı ülkeden gelen mektup
foreign letter
yabancı ülkeden gelen temettü
foreign dividend
yabancılkeden gelen temettü
foreign dividend
yakında gelen haberler
recent news İsim
yanlış adrese gelen mektup
misplaced letter
yardıma gelen ek işgücü
outside help
yeni gelen mallar
fresh supplies İsim
yeni gelen memur
incoming officer
yeni gelen üye
recruit
Türkçe-Ingilizce terim çevirileri: Zargan Ltd.