1. gözlük, çifte dürbün.
    wear glasses: gözlük takmak/kullanmak.
opera dürbününü gözüne göre ayarlamak Fiil
gözlüklü
kadeh tokuşturmak Fiil
güneş gözlüğü
gözlük
el dürbünü İsim
opera dürbünü. İsim
pembe gözlük, iyimserlik.
to see through rose-colored glasses: herşeyi pembe görmek, herşeye pembe
gözlükle bakmak, iyimser olmak.
dünyayı toz pembe görmek Fiil
güneş gözlüğü
gözlük kullanmak Fiil

eyeglass ile ayni anlama gelir. gözlük. Genellikle
a pair of eyeglasses şeklinde kullanılır.

My eyeglass frame is broken.