Available on App Store
Get it on Google Play
EN
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
graze
Geniş Tasarım
İngilizce-Türkçe
Terimler/Kalıplar
Ingilizce-Türkçe Çeviri
otla(t)mak.
The cattle are grazing (in the field). We can't graze the cattle till summer. I shall graze the bottom field.
(otlayan hayvanları) gütmek, gözetlemek, gözkulak olmak, çobanlık yapmak.
sıyır(t)mak, sıyrılma(k), dokunarak/sürtünerek/sıyırarak geçme(k), teğet geçme(k), yalama(k).
The
wing seemed to graze the treetops as the plane climbed safely away. The bullet grazed his arm.
sıyırtma(k), sürt(ün)üp berele(n)me(k).
She fell down and grazed her knee.
sıyrık, bere.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler
put out to graze
otlatmak
Fiil
turning an animal out to graze
salma
turn an animal out to graze in (a place
salmak
Fiil
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.