1. açlık.
    to be faint of hunger: açlıktan bayılmak.
    to collapse from hunger: açlıktan düşüp
    bayılmak.
    die of hunger: açlıktan ölmek.
    satisfy one's hunger: karnını doyurmak.
    hunger-march: açlık yürüyüşü, işsiz ve yoksulların gösteri yürüyüşü.
    hunger-marcher: açlık yürüyüşü yapan.
    hunger strike: açlık grevi.
    hunger striker: açlık grevi yapan kimse.
  2. kıtlık.
    There is hunger in all the places where crop was spoilt.
  3. özlem, göresime, iştiyak, (kuvvetli) arzu/istek.
    hunger for power. a hunger for kindness.
  4. acıkmak.
  5. aç kalmak, açlığa mahkûm olmak, açlık sıkıntısı çekmek.
  6. aç bırakmak, açlığa mahkûm etmek.
nefis fsi körletmek Fiil
doyurmak Fiil
açlıktan ölmek Fiil
toprak açlığı
açlıktan mide kazınması
açlıktan ölmek Fiil
kemirici açlık
açlık kemirmesi
açlık etkisi altında
acıkmak Fiil
övgü peşinde olmak Fiil
yiyecek ablukası İsim
yiyecek maddelerinin abluka bölgesine girmesine izin vermeyen abluka
açlık rejimi
heyecana karşı duyulan aşırı arzu
bilgi açlığı
özlemek, özlem duymak, hasret çekmek, şiddetle arzulamak.
açlık yürüyüşü
açlıktan bir deri bir kemik kalmış
açlık grevi
açlık direnişi İsim, Siyaset-Ulusl. İlişkiler
açlık grevcisi
açlık sınırı İsim, Ekonomi
açlık grevi yapmak Fiil
açlık grevi yapmak Fiil
süresiz açlık grevi İsim, Hak ve Özgürlükler