Available on App Store
Get it on Google Play
EN
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
hustle
Geniş Tasarım
İngilizce-Türkçe
Terimler/Kalıplar
Ingilizce-Türkçe Çeviri
gayretle/hızla ilerlemek/çalışmak, çabalamak.
He had to hustle to earn enough money to support his family.
itip kakmak, itip kakarak ilerlemek/yol açmak.
(ticarette, iş hayatında) cerbezeli/atılgan/yırtıcı olmak, tuttuğunu koparmak.
(a) gayrımeşru/hileli/ahlâksız yollardan geçim sağlamak, (b) (fahişe) sırnaşmak, asılmak, müşteri teminine çalışmak.
sepetlemek, zorla/apar topar dışarı atmak, kıçına tekme vurup kovmak.
They hustled him out of the
bar. The police hustled the tramps out of the town.
zorla sürüklemek, ite kaka götürmek.
They hustled the suspect away. The other boy hustled him along the street.
(birisini bir şey satınalmaya, bir iş yapmaya) zorlamak, sıkboğaz etmek.
hile ile/zorla satmak,
argo
yutturmak, kafeslemek, faka bastırmak.
to hustle souvenirs.
(hile ile/zorla para vb.) sızdırmak, gayrımeşru yoldan/zorbalıkla elde etmek.
alelacele yapıp bitirmek, aceleye getirmek,
argo
şişirmek, şipşak yapmak.
to hustle a bill
through a legsilature: yasa tasarısını alelacele meclisten geçirmek.
gayret, çaba, hummalı faaliyet.
itişip kakışma, itip kakma.
acele, telâş.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler
hustle a thief into the van
bir hırsızı kamyonete tıkmak
Fiil
hustle and bustle
hengâme, hayhuy, telâş, velvele.
hustle someone into a decision
birini alelacele bir karar almaya zorlamak
Fiil
hustle through the crowd
kalabalığı ite kaka yararak ilerlemek
Fiil
hustle up
acele yapmak/elde etmek.
get a hustle on
(US) acele etmek
Fiil
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.