1. İsim hadise
  2. İsim vukuat
  3. olay, vak'a, hadise.
    That was the strangest incident of my life.
  4. (piyeste) başlıbaşına küçük olay.
  5. (önemsiz/ikinci derecedeki) olay.
    Frontier incidents: Sınır olayları.
  6. çarpışma, çatışma, vukuat.
    In a recent incident 2 bombs exploded.
  7. (utandırıcı mahiyette) toplumsal olay, skandal.
  8. vukuu umulan/beklenen, muhtemel.
    The risks incident to the life of a test pilot.
  9. bağlı, tâbi, doğal/ayrılmaz parçasını oluşturan.
    The duties incident to a position of responsibility:
    Sorumlu bir mevkiin ayrılmaz bir parçası olan görevler.
    These duties are incident upon me as a teacher: Öğretmen olarak bu görevler bana düşer.
  10. Fizik gelen, düşen, çarpan.
uçak kazası
sınır olayı
olay tarihi İsim
sınır olayı
vakadan haberi olmak Fiil
bir vakadan haberi olmak Fiil
münferit olay İsim
tesadüf eseri
baht işi
vaka mahalli
hadise çıkarmak Fiil
düzensiz silah atma
terör olayı İsim
dokunaklı olay
diplomatik hizmet gereği
olay yeri İsim
bir arsa ile ilgili olmak Fiil
bir şeye bağlı olmak Fiil
dışişlerinde çalışanların yaşamlarına ilişkin yükümlülükler İsim
işin normal seyri içinde yer alması olası tehlikeler İsim
işten doğan risk
işten doğan risk