1. Geçişli Fiil kışkırtmak, tahrik/teşvik etmek, körüklemek, sürüklemek, sevk etmek.
    Foreign agents instigated a rebellion.
    She instigated the man to disobey orders. to instigate treason. to instigate one to murder.
  2. Geçişli Fiil başlatmak, önayak olmak.
    to instigate a strike. He instigated the 5-year industrial plan.
azmettirici İsim, Hukuk
müsebbib İsim
bir mücrimi kışkırtmak Fiil
bir grevi kışkırtmak Fiil
bir greve kışkırtmak Fiil
birini suça teşvik etmek Fiil