deplasman forması
İsim, Spor
korona virüsü test kiti
İsim, Viroloji
iç saha forması
İsim, Spor
takım, alet/araç/aygıt takımı, avadanlık.
takım/alet/avadanlık çantası.
monte edilecek parçalar.
The toy aircraft is made from a kit (=a set of separate pieces).
eşya dizisi/takımı, insan topluluğu.
yolcu eşyası, pılı pırtı.
pack up one's kit: pılıyı pırtıyı toplamak.
donatmak, döşemek, teçhiz etmek.
kit out/up (with something): tepeden tırnağa donatmak, her ihtiyacını sağlamak.
kemençe: eskiden cepte taşınan üç telli küçük keman.
sourdine, kit violin ile ayni anlama gelir.
İsim
hurç, asker çantası.
İsim
medya kiti
İsim, Reklamcılık
(US) satış teşvik malzemesi
kalım gereci: havacıların mecburî iniş veya uçak kazası halinde en gerekli ihtiyaç maddelerini sağlayan çanta.
tümü, topu, hepsi.
Let's sell the whole kit and caboodle: Hepsini satalım gitsin.
or
boodle) ABD- argo tümü, tamamı, hepsi birden, takım taklavat, ne var ne yok (hepsi),
varı yoğu.
He sold the whole kit and caboodle and left the city: Nesi var nesi yoksa hepsini sattı ve şehri terketti.
alet takımı, avadanlık.
İsim
yükseltme paketi
Bilgi Teknolojileri