kick around

  1. bir tasarı
  2. Fiil konu vb üzerine düşünmek
  3. Fiil tartışmak
  4. Fiil bir şeyin üzerinde uzun uzun düşünmek
  5. Fiil bir tasarıyı ufak çapta gerçekleştirmeye çalışmak
  6. Fiil ona buna gereksiz iş buyurmak
  7. Fiil kendi üstün gücünü başkaları üzerinde kötüye kullanmak
  8. Fiil sık sık iş değiştirmek
(a) (birisine) kötü davranmak, fena muamele etmek, itip kakmak, sağa sola sürmek, uşak muamelesi yapmak,
(b) (teklif/proje) irdelemek, münakaşa etmek, (üzerinde) düşünüp taşınmak, ince eleyip sık dokumak, (c) diyar diyar dolaşmak, sık sık iş/yer değiştirmek.
He's been kicking about Africa for years. (d) bir köşeye atılmak, bir köşede unutulup kalmak.
That old thing has been kicking about the house for years. (e) (gizli bir yere) saklamak.
“Where's my cap?” “Oh, it's kicking about somewhere.”