1. (a) terketmek, reddetmek, vazgeçmek, feragat etmek.
    They laid aside their bad habits. (b) ayırmak,
    saklamak, bir yana koymak, (c) biriktirmek.
    lay aside money for one's old age. (d) (elinden) bırakmak, bir yana koymak.
    He laid his book aside to listen to me.
yaşlılığı için bir kenara para koymak Fiil
bütün itibarını bir kenara bırakmak Fiil
bütün tutkuları bir yana bırakmak Fiil
para biriktirmek Fiil