1. çürümek, çürüyüp toz haline gelmek, ufalanmak, harap olmak.
    A house that had been left to molder = moulder.
  2. çürütmek, ufalamak, çürüyüp toz haline getirmek.
  3. kalıpçı, modelci, kalıp/model ustası.
tefessüh etmek Fiil
çürümek Fiil