1. Sıfat düzgün, muntazam.
    an ordered life: muntazam bir hayat.
    well ordered: düzenli, yerli yerinde,
    iyi tanzim edilmiş. 2, düzenlenmiş, sıralanmış, dizilmiş, sıraya konulmuş.
    an ordered set of rules.
ısmarlatmak Fiil
Lokman hekimin ye dediği.
siparişi verilen miktar
sipariş edilen malların değeri
sipariş edilmiş mallar İsim
ısmarlanmak Fiil
ısmarlanmak Fiil
Gitmesini emrettim.
I must away: Gitmeliyim.
Gereği düşünüldü. Cümle, Hukuk
iyi ayarlanmış düzen