… başına, herbir … için.
We need 200 grams of ground beef per person. : Adam başına 200 gram kıyma
lâzım.
He receives $500 per week: Haftada 500 dolar alıyor.
900 revolutions per minute: dakikada 900 devir.
NOT: Günlük hayatta “
per” yerine çok defa “
a” kullanılır:
$500 a week: haftada 500 dolar.
8 hours a day: günde 8 saat.
Edat
ile, eliyle, vasıtasıyla.
The letter was sent per messenger.
Edat
gereğince, …'e göre.
The order was sent out as per instructions.
Edat
gözönünde tutarak, … göre/nazaran.
A payment calculated per number of children in the family.
Edat
gerçek bir zararın varlığına bağlı dava hakkı
bir zarar doğurduğu kanıtlanmadıkça dava hakkı vermeyen olay
fiili bir zararın varlığını gerektirmeyen olay
dava hakkı veren , fiili bir zararın varlığını gerektirmeyen olay
bizatihi dava hakkı veren
bazen bir kambiyo senedinin üzerine yazılan
poliçenin muhatabın şahsına keşide edildiğinin belirtilmesine yönelik sözcükler
İsim
senedin muhatabına keşide edildiğinin kendisine bildirilmiş olduğunu belirten ibare
bir hesapta karşı sütundaki kayıda bağlı olarak
herzamanki gibi, âdet üzere.
murisin terekesinden bir mirasçıya isabet eden kısım
ortalama kişi başına düşen gelir
ikil/karakter
Bilgi Teknolojileri
ikil/saniye
Bilgi Teknolojileri
karakter/inç
Bilgi Teknolojileri
sözleşmede öngörülen şartlar
İsim
Gereği düşünüldü:
İsim, Hukuk
bir satışın maliyeti
İsim, Reklamcılık
eylem başı maliyet
İsim, Reklamcılık
tıklama başı maliyet
İsim, Reklamcılık
bir tıklamanın maliyeti
İsim, Reklamcılık
tıklama başına maliyet
İsim, Reklamcılık
soru sorma başına maliyet
bir reklam ya da reklam kampanyası sonucu ürünün bir kez sorulmasını yaratmanın maliyeti
kalem başına düşen maliyet
bin gösterim başı maliyet (BGBM)
İsim, Reklamcılık
bin gösterimin maliyeti
İsim, Reklamcılık
bin gösterim başına maliyet (BGBM)
İsim, Reklamcılık
satış başı maliyet
İsim, Reklamcılık
satış başına maliyet
İsim, Reklamcılık
reklam yapanın basılı reklam aracılığıyla bin kişiye (ya da haneye) ulaşmak için yapacağı (tahmini) masraf
niteliği itibariyle tehlikeli olan şey
bizatihi tehlikeli olan şey
örf ve âdete göre hareket etme
inç başına nokta sayısı
Bilgi Teknolojileri
eşya başına alınan gümrük vergisi
eşya başına alınan gümrük vergisi
hisse başına kazanç
İsim, Bankacılık
hisse başı kazanç
İsim, Bankacılık
satır/inç
Bilgi Teknolojileri
kanunun istidlal olunan ihmal
(US) kanunen istidlal olunan ihmal
(Br) arkada yazılı tahvil rayicine göre ödenebilir
yıllık, senelik, yılda, senede.
He gets $60000 per annum: Yılda $60000 alıyor.
yıllık, senelik, yılda, senede.
He gets $60000 per annum: Yılda $60000 alıyor.
üçüncü bir kişinin ömrü boyunca
adam başına, nüfus başına, her bir kişiye.
nüfus başına, şahıs başına.
The income per capita: nüfus başına gelir.
nüfus başına düşen giderler
İsim
kişi başına düşen net gelir
kişi başına verim (ülkenin gayri safi milli hâsılasının nüfusa bölünmesi
percent ile ayni anlama gelir. yüzde bir, bir şeyin 1/100 ü.
This company can only supply 30 percent (=30%) of what wee need.
diğer taraftan, bundan başka, ayrıca, bilâkis, tersine.
bir hesabın başka bir hesaptaki bakiye ile dengelenmesi
mahkemece alınan karara göre
bütün mahkeme üyelerinin iltihak ve ittifak ettikleri esbab-ı mucibe
gündelik, günlük ödenti, yevmiye, harcırah, yolluk.
kurul toplantılarında kurul üyelerine verilen tazminat
huzur hakkı
İsim, Şirketler Hukuku
huzur hakkı
İsim, Şirketler Hukuku
aylık, her ay, ay be ay, ay itibarıyla.
binde (olarak), bin … başına.
Zarf
binde (olarak), bin … başına.
Zarf
... tarihli siparişe rücuen
... tarihli siparişe dönerek
(armalarda) ortada yukarıdan aşağıya.
vekâleten atılan imza
İsim, Hukuk
aslında, haddi zatında, zaten, kendiliğinden, bizatihi, yalnız başına, sadece bu sıfatla.
Most people know very little about the educational methods per se: Aslında çok kimseler eğitim yöntemleri hakkında pek az bilgi sahibidirler.
Anything socially useful is good per se: Topluma yararlı olan her şey zaten iyi demektir.
Zarf
mutlak
Zarf, Rekabet Hukuku
kesin
Zarf, Rekabet Hukuku
çocukların da mirası aynı şekilde bölüşmeleri
İsim
mirasın eşit olarak gruptaki kimselere paylaştırılması
birim fiyatı
İsim, Ticaret
(gazete) tek nüsha satışı
bir şeyin bir şeyle muhasebesini yapma
vardiya başı standart verim
şartlar sözleşmedeki gibi
(borsa) yüzde üç getiren menkul kıymetler
İsim
hane halkı başına televizyon seyreden kişiler (televizyonu seyreden ya da seyretmeyen hane halkında bir
televizyon programını seyreden ortalama insan