1. önlem, tedbir.
    fire precautions: yangın (önleme) tedbirleri.
    take precautions: önlem/tedbir
    almak.
    We have taken all the precautions we can against the painting being stolen.
  2. ihtiyat, basiret.
    as a precaution: ihtiyaten.
    As a precaution, I had brought an extra sweater with me.
  3. (önceden) uyarmak, ikaz etmek, ihtiyata/uyanık-tedbirli olmaya davet etmek.
ihtiyaten
ihtiyatî olarak
emniyet tedbiri olarak
emniyet tedbirleri İsim
emniyet tedbirleri İsim
bir önlem almayı ihmal etmek Fiil
her önleme başvurmak Fiil
hava baskınına karşı alınan önlemler İsim