1. Fiil telâffuz etmek.
  2. Fiil söylemek.
    He pronounced his words clearly.
  3. Fiil bildirmek, beyan etmek.
    I pronounce this a perfect dinner.
  4. Fiil resmen bildirmek/tebliğ etmek/ilân etmek.
    to pronounce a man dead.
  5. Fiil kararı bildirmek/açıklamak/tebliğ etmek.
    pronounce judgment: (yargıç) hüküm vermek, hükmü açıklamak.

    The judge pronounced the sentence.
tefhim İsim, Hukuk
mahkeme kararını bildirmek Fiil
kararı açıklamak Fiil
hüküm vermek Fiil
ölüm kararını bildirmek Fiil
jüri kararını bildirmek Fiil
açığa vurmak Fiil
kendini göstermek Fiil
fikir yürütmek Fiil
beraatini ilan etmek Fiil
ara kararı ile durdurmak Fiil
birinin tarafını tutmak, iltizam etmek, lehinde konuşmak.
bir konuda hüküm vermek Fiil
cezaya çarptırmak Fiil
birini suçlu ilan etmek Fiil
imzanın taklit olduğuna karar vermek Fiil
bir şey hakkında kanaatini bildirmek Fiil
Sizi karı-koca ilan ediyorum.