akla karayı seçmek Fiil
başına bir hal gelmek Fiil
mecbur olmak, zor durumda bulunmak.
You can do anything if you are put to it: İnsan mecbur olunca her şeyi yapar.
son derece zor(lukla), güç(lükle) müşkül(âtla).
hard put to it meet the deadline: zamanında bitirmek
çok güç.
be hard put to it: zor durumda olmak, başı sıkıntıda/dertte olmak; akla karayı seçmek.
kibarca söylemek gerekirse
açıkçası, doğrusunu söylemek lâzımgelirse.
Not to put too fine a point on it, I didn't think your
performance was very good.
kılı kırk yarmadan
bir şeyi birinin deneyimsizliğine vermek Fiil
birine hayatı güçleştirmek Fiil
bir başka deyişle Zarf
bir başka ifadeyle Zarf
başka bir deyişle Zarf
başka bir ifadeyle Zarf
en hafif deyimle
en hafif deyimle, en azından, abartmasız, mübalâğasız.
en hafif ifadeyle Zarf
ince eleyip sık dokumak.