restrictive

  1. Sıfat kısıtlayıcı
  2. kısıtlayıcı, sınırlayıcı, engelleyici, dar, daraltıcı, tahdit edici.
    Some laws are prohibitive, some
    are restrictive .
    a restrictive adjective: (anlamı) daraltıcı sıfat.
    restrictive clause: dar önerme: tümcedeki ismin kapsamını daraltan/özelleştiren önerme. “
    The man who came to dinner stayed for a month.” tümcesindeki
    who came to dinner dar önermedir.
kısıtlayıcı bütçe politikası İsim
kısıtlayıcı şart
takyit edici şartlar İsim
kısıtlayıcı şartlar İsim
bir yükümlülük yükleyen koşul
takyit edici şart
sınırlayıcı şart
bir yükümlülük yükleyen şart
kısıtlayıcı madde
belirli hareketleri yapmama taahhüdünü içeren sözleşme
kısıtlayıcı kredi politikası İsim
bir belgenin ciro edilebilmesini kısıtlayıcı ciro
kısıtlayıcı ciro
tahdit edici ciro (senedin ileride başka koşullarla ciro edilmesini yasaklayan ciro
kısıtlayıcı vergi politikası önlemleri İsim
kayıtlı şartlı ciro
kısıtlayıcı mahkeme emri
kısıtlayıcı yorum
dar yorum İsim
kısıtlayıcı tedbir
kısıtlayıcı önlemler İsim
kısıtlayıcı politika
kartel sözleşmesi
(Br) kartel mahkemesi
kısıtlayıcı uygulamalar İsim
rekabeti yasaklayıcı anlaşmalar İsim
(Br) işe yaramaz çalışma yöntemleri İsim
(Br) Kartel Mahkemesi
sınırlayıcı hüküm İsim, Hukuk
kısıtlayıcı hükümler İsim
kısıtlayıcı kurallar İsim
kısıtlayıcı gümrük tarifesi
(Br) rekabeti kısıtlayıcı ticari anlaşma
rekabeti kısıtlayıcı anlaşma
(Br) kartel önlemleri İsim
rekabeti kısıtlayıcı uygulamalar İsim
(Br) rekabeti kısıtlayıcı uygulamalar İsim
sınırlayıcı uygulamalar ve hakim durumlar danışma kurulu
dar anlamda yorumlamak Fiil
para kısıtlaması politikasına bağlı kalmak Fiil
'e dar bir yorum getirmek Fiil