Ingilizce-Türkçe Çeviri

  1. Fiil sürünerek gitmek, dört elle ilerlemek, (ellerle yere tutunarak) tırmanmak.
    I scrambled up the rock
    for a better look at the sea.
  2. Fiil birşeyi elde etmek için çabalamak/başkalarıyla mücadele etmek/didişmek.
  3. Fiil alelacele hareket etmek/gitmek.
  4. Fiil, Askerlik2 düşman uçaklarının yolunu kesmek için acele havalanmak.
  5. Fiil acele/üstünkörü derleyip toplamak.
  6. Fiil birbirine karıştırmak, karmakarışık yapmak.
  7. Fiil acele ettirmek,
    argo iki ayağını bir pabuca sokmak.
  8. Fiil yumurtayı çırparak yağda pişirmek.
  9. Fiil (radyo/telefon haberleşmesini) karmalamak, frekans değiştirerek başkalarının anlamasını önlemek.
  10. İsim sürünerek gitme, dört elle ilerleme, (ellerle yere tutunarak) tırmanma, tırmanış.
    It's quite a scramble
    to get the top of the hill.
  11. İsim çabalama, mücadele etme, didişme, koşuşma, kapışma.
    a scramble for the best seats.
  12. İsim acele, telâş.
  13. İsim, Askerlik2 düşman uçaklarının yolunu kesmek için acele havalanma.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim

Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler

scramble to one's feet
ayakları üstüne dikilmek
be taken away in a wild scramble
kapışılmak Fiil
scramble for
kapışmak Fiil
scramble for
bir şey peşinde olmak Fiil
scramble for money
para için boğuşmak Fiil
scramble for office
mevki avı
scramble for the best seats
iyi yer kapmak için itişip kakışma
scramble for wealth
servet peşinde koşma
scramble for wealth
servet peşinde koşmak Fiil
scramble madly to buy or obtain
kapış kapış kapışmak Fiil
scramble on stocks
hisse senetlerine hücum
scramble up money
para toparlamak Fiil
scramble up money
para toplamak Fiil
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.