1. İsim ince şerit/dilim, küçük parça, kıymık.
  2. İsim zerre, en ufak şey.
    We haven't got a shred of evidence: En ufak bir delil yok.
  3. Fiil parçala(n)mak, doğra(n)mak, ince dilimlere ayır(ıl)mak, (kadayif gibi) kıy(ıl)mak.
    shredder: kıyan,
    parçalayan, doğrayan (kimse/makine vb.), rende.
(arkeoloji) kırık çömlek parçası İsim
delil yokluğunda
hiçbir kanıt yok
en ufak bir delil bile yok