1. İsim, Tekstil Sanayii çorap
  2. İsim
    socks/sox kısa çorap, şoset.
  3. İsim
    socks (a) eski Roma ve Yunan komediyenlerinin giydiği çarık, (b) güldürü, komedi.
    put on the
    socks: komedi oynamak, güldürmek.
  4. yumruk, darbe, sille, tokat (vurmak/indirmek/aşketmek).
    to give someone a sock in the face: birisinin
    suratına tokatı aşketmek.
  5. son derece başarılı.
    a sock show: son derece başarılı bir temsil.
  6. şiddetle, kuvvetle.
    He hit him sock on the jaw: Çenesine şiddetle yumruğu indirdi.
can sıkıcı kimse
(para) saklamak, bir tarafa ayırmak.
çoraplı dans, 1950 yıllarında lise öğrencileri arasında moda olmuş bir dans.
kötü hava dolayısile uçamamak.
socked in: hava muhalefetinden dolayı kapalı (hava alanı).
haydi bastır
kendini/gücünü/yeteneğini göstermek.
It was a great performance: you really socked it to them.
garter (1).
!
Brit. sus! sesini kes! gürültü yapma!