duruk, statik, duran, sakin.
static(al) electricity: statik elektrik.
static(al) equilibrium:
duruk denge, statik denge.
static(al) pressure: duruk basınç.
static(al) tube: statik tüp, akan sıvıların statik basıncını ölçen tüp.
dengeli, değişmez, değişmeyen değişme kabul etmeyen.
hareketsiz, cansız, gelişmeyen, yerinde sayan.
dural, törelere dayanan. Sosyoloji
durgun, dalgalanma/değişme göstermeyen. Ekonomi
parazit. Radyo
acı tenkit, şiddetli eleştiri.