1. kenar, kıyı, sahil, kumsal, yalı.
    strand line: kıyı/sahil/kordon boyu.
  2. iplik teli, halatın/kablonun bir kolu, kordon.
    three-stranded rope: üç kollu halat.
  3. karaya otur(t)mak.
  4. (a) iplikleri/telleri bükerek halat yapmak, (b) halatın bir kolunu koparmak.
gemiyi karaya oturtmak Fiil
gemiyi karaya oturtmak Fiil