1. (a) sökmek, demonte etmek, parçalara ayırmak.
    to take the engine apart: bir motoru sökmek. (b)
    tenkit etmek, (sözle) hücum etmek.
    She was taken apart for her controversial stand: Onun münakaşacı tutumu tenkit edilmişti. (c) iyice incelemek, elemek, didik didik etmek.
    They will take your final report apart: Son raporunu iyice inceleyecekler.
  2. ayırmak, koparmak, soruşturmak.
rol almak Fiil
birinin haksızlığını kanıtlamak Fiil
birini kolaylıkla mağlup etmek Fiil
birini kolayca yenmek Fiil
birini yalancı çıkarmak Fiil
birini haksız çıkarmak Fiil
birini kolayca alt etmek Fiil
bir yeri iyice aramak Fiil
birşeyin yanlışlığını kanıtlamak Fiil
birşeyin yanlış olduğunu göstermek Fiil
birşeyi parçalamak Fiil
birşeyin doğru olmadığını göstermek Fiil
birşeyi parçalarına ayırmak Fiil
bir yeri didik didik aramak Fiil