(birinin) gözlerini yaşartmak, gözlerinden yaş getirmek.
birinin gözlerinin dolmasına neden olmak Fiil
birini ağlatmak Fiil
gözleri dolmak Fiil
yaşarmak Fiil
arapsaçı İsim, Bitki Türleri
arapsaçı İsim, Bitki Türleri
gözü sulu olmak Fiil
gözyaşlarına boğulmak Fiil
gözyaşını tutmak Fiil
gözlerinden yaşlar boşanmak, gözyaşı dökmek.
sahte gözyaşları, yalancıktan ağlama, yapmacık üzüntü/matem gösterisi.
timsah gözyaşları dökmek Fiil
yaşlı gözler İsim
sahte gözyaşları İsim
sahte göz yaşları İsim
gözleri yaşarmak Fiil
ağladı ağlayacak
gözyaşlarını tutmak/zaptetmek.
gözyaşları içinde, ağlayan.
be in tears: ağlamak, gözyaşı dökmek.
The little girl was in tears
because she' lost her mother.
yaş otu, boncuk otu
(Coix lacrymajobi): sert beyaz tohumu inciye benzeyen ve boncuk olarak kullanılan
bir ot. Asyada yetişir.
İsim
boncuk, boncuk otunun tohumu. İsim
gözlerinden yaş boşalmak.
ağlamak üzere
timsah gözyaşları dökmek Fiil
yalancıktan ağlamak Fiil
yaş dökmek Fiil
bu mihnet diyarı, bu dünya.
ağlayacak duruma gelmiş
ağlamak üzere
acı gözyaşları dökmek.