Ingilizce-Türkçe Çeviri

  1. Geçişli Fiil ayartmak, baştan çıkarmak, kandırmak, iğva etmek, (günaha vb.) teşvik etmek.
    to tempt someone to do
    something: birisini ayartmak/ (fenalığa/günaha vb.) teşvik etmek.
    to allow oneself to be tempted: iğvaya kapılmak, ayartılmak.
  2. Geçişli Fiil çekici/cazip olmak, cazip görünmek, imrendirmek.
    The offer tempts me: Teklif bana cazip geliyor.
  3. Geçişli Fiil arzu etmek, niyetlenmek.
    I am strongly tempted to accept: Kabul etmeyi çok arzu ediyorum.
    I
    was tempted to call you last night, but I thought you'd probably asleep.
  4. Geçişli Fiil tahrik etmek, kışkırtmak, meydan okumak.
    tempt fate: kadere meydan okumak.
    tempt God/Providence:
    gücünün çok üstünde bir teşebbüse girişmek.
    It is tempting Providence to go out in that old boat: O eski kayıkla denize açilmak ölüme susamaktır.
  5. Geçişli Fiil denemek.
    God tempted Abraham by asking him to sacrifice his son.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim

Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler

tempt one's fate
kaderini zorlamak Fiil
to tempt
iğfal
tempt to
şeytan dürtmek.
I am tempted to … : Şeytan diyor ki …
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.