iliğine işlemek Fiil
sapına kadar İngiliz
birinin gönlünü kırmak Fiil
(birini) çok gücendirmek, rencide etmek.
The children's teasing cut her to the quick.
çok incitmek/yaralamak, kalbinden vurmak, derinden yaralamak.
birini ölecek şekilde yaralamak Fiil
ciğerine işlemek, yüreğine tesir etmek.
yüreğine dokunmuş
ciğerine işlemiş
diriler ve ölüler
çabuk silah çekmek Fiil
(motor) hemen ateşlenme yeteneği olmak Fiil
anlayışı çabuk işlemek Fiil
uyanık, atik, çevik, çalâk, eli tetikte, hazırcevap, kafası çabuk işler.
parmağı tetikte olmak ; tetiği çekmek ; eli tetikte ; hazırcevap ; kafası çabuk işler .