their

at your/his/her/its whim

keyfine göre Zarf

do everything in one's power (to ...)

(... için) elinden gelen herşeyi yapmak Fiil

do everything in one's power (to ...)

(... için) yapabileceği herşeyi yapmak Fiil

do everything in one's power (to ...)

(... için) ne gerekiyorsa yapmak Fiil

in his/her absence

gıyabında Zarf, Hukuk

in one's absence

yokluğunda Zarf, Hukuk

outside one's purview

yetkisi dışında Sıfat

outside one's purview

yetki alanı dışında Sıfat

to overstep one's boundaries

haddini aşmak Fiil, Deyim

to overstep one's boundaries

fazla ileri gitmek Fiil, Deyim

to overstep one's boundaries

çizmeyi aşmak Fiil, Deyim

to overstep one's bounds

haddini aşmak Fiil, Deyim

to overstep one's bounds

fazla ileri gitmek Fiil, Deyim

to overstep one's bounds

çizmeyi aşmak Fiil, Deyim

their marriage is breaking up

evlilikleri bozuluyor

(a group) of husbands and their wives

karılı kocalı

(for people) to court (to resolve their differences

mahkemelik olmak Fiil

alienate funds from their proper destination

parayı gereken yerden başka yerlere harcamak Fiil

alienate funds from their proper destination

fonu esas amacından başka yere saptırmak Fiil

at the cost of their lives

canları pahasına Zarf

at the cost of their lives

hayatları pahasına Zarf

be at their most delicate

çok nazik safhaya girmiş bulunmak Fiil

be on their way

yolda olmak Fiil

be unanimous in their approval of a report

bir raporun onayında aynı fikirde olmak Fiil

bring someone to their knees

dize getirmek Fiil

bring someone to their knees

yenmek Fiil

bring someone to their knees

boyun eğdirmek Fiil

bring someone to their knees

belini bükmek Fiil

bring someone to their knees

çaresizliğe sürüklemek Fiil

bring someone to their knees

diz çöktürmek Fiil

cost someone their life

birinin hayatına mal olmak Fiil

cost someone their life

birinin canına mal olmak Fiil

differ widely in their tastes

zevklerinde taban tabana zıt olmak Fiil

drive the enemy out of their position

düşmanı mevzilerinden çıkarmak Fiil

due to their nature

nitelikleri itibarıyla Zarf

Each to their own.

Herkesin zevki kendine., Zevkler ve renkler tartışılmaz. Cümle, Deyim

Everyone is entitled to their own opinion.

Herkesin farklı fikirleri olabilir.

fight with their gloves off

kıyasıya dövüşmek Fiil

get prisoners back to their homes

esirleri memleketlerine iade etmek Fiil

have their innings

(parti) iktidar zamanı olmak Fiil

International Convention on the Protection of the Rights of All Migrant Workers and Members of their Families

Tüm Göçmen İşçilerin ve Aile Fertlerinin Haklarının Korunmasına Dair Uluslararası Sözleşme İsim, Uluslararası Hukuk

in their absence

gıyaplarında Zarf, Hukuk

in their opinion

onlarca Zarf

in their view

onlarca Zarf

incite workmen against their masters

(Br) işçileri patrona karşı ayaklanmaya teşvik etmek Fiil

invest 5 % of their assets in chattel paper

varlığının % 5'ini menkul değere yatırmak Fiil

leave the jury to find their verdict

jüriyi karar vermeye bırakmak Fiil

let matters take their course

işleri oluruna bırakmak Fiil

make up their quarrel

kavgalarına son vermek Fiil

member states shall communicate to the commission their laws, regulations a

üye devletler bu direktifin uygulanmasıyla ilgili kanun, tüzük ve idari düzenlemelerini komisyona bildirirler İsim

obligations arising from their duties

görevlerinden kaynaklanan yükümlülükler İsim

of their own accord

kendiliklerinden Zarf

of their own free will

kendi iradeleri doğrultusunda Zarf

on their own

tek başlarına Zarf

peg their exchange rates at par

kambiyo kurlarını saptanmış kurlar üzerinden değişmeden bırakmak Fiil

play in which the performers improvise their lines

tuluat

revolt against their rulers

yöneticilerine karşı ayaklanmak Fiil

run/take its/their course

(hastalık, devlet işi, olaylar vb.) yolunda gitmek, doğal/tabiî seyrini takip etmek.

settle their differences

sulh olmak Fiil

she was adamant to their prayers

yalvarıp yakarmalarına kulak asmadı

show their intangibles at one dollar

gayri maddi varlıklarına sadece bir dolar değer biçmek Fiil

statement of resources and their application

kaynaklar ve giderler cetveli

they have fitted their house up with all modern conveniences

evlerini her türlü konforu haiz yaptılar İsim

they're having alternations made to their house

evlerinde tadilat yaptırıyorlar İsim

to incite workmen against their masters

işçileri patrona karşı ayaklanmaya teşvik etmek Fiil

Turkish Association for Wounded Veterans, Martyrs and their Widowers and Children

Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Özel Isim, Kurum İsimleri

under their jurisdiction

kendi yargı yetkileri dahilinde

up to the amount of their share of capital

kendi sermaye paylarına düşen miktarına kadar

visit customers on their home ground

müşterileri kendi yerlerinde ziyaret etmek Fiil

what is the amount of their turnover

ciroları nedir

with their automatic weapons at the ready

otomatik silahları ateşe hazır

Convention on the Law Applicable to Trusts and on Their Recognition

Tröstlerin Tanınmasına ve Uygulanacak Kanuna Dair Sözleşme İsim, Uluslararası Hukuk