their

  1. Pronoun onların.
    their home: onların evi.
    their rights as citizens: onların vatandaşlık hakları.
  2. Pronoun (Konuşmada bazen belirsiz bir adıldan sonra
    his/her yerine kullanılır):
    Somebody left their
    book on the table. Everyone must do their best.
keyfine göre Adverb
(... için) elinden gelen herşeyi yapmak Verb
(... için) yapabileceği herşeyi yapmak Verb
(... için) ne gerekiyorsa yapmak Verb
gıyabında Adverb, Law
yokluğunda Adverb, Law
yetkisi dışında Adjective
yetki alanı dışında Adjective
haddini aşmak Verb, Idioms
fazla ileri gitmek Verb, Idioms
çizmeyi aşmak Verb, Idioms
haddini aşmak Verb, Idioms
fazla ileri gitmek Verb, Idioms
çizmeyi aşmak Verb, Idioms
evlilikleri bozuluyor
parayı gereken yerden başka yerlere harcamak Verb
fonu esas amacından başka yere saptırmak Verb
canları pahasına Adverb
hayatları pahasına Adverb
çok nazik safhaya girmiş bulunmak Verb
yolda olmak Verb
bir raporun onayında aynı fikirde olmak Verb
dize getirmek Verb
boyun eğdirmek Verb
belini bükmek Verb
çaresizliğe sürüklemek Verb
diz çöktürmek Verb
birinin hayatına mal olmak Verb
birinin canına mal olmak Verb
zevklerinde taban tabana zıt olmak Verb
düşmanı mevzilerinden çıkarmak Verb
nitelikleri itibarıyla Adverb
Herkesin zevki kendine., Zevkler ve renkler tartışılmaz. Sentence, Idioms
Herkesin farklı fikirleri olabilir.
kıyasıya dövüşmek Verb
esirleri memleketlerine iade etmek Verb
(parti) iktidar zamanı olmak Verb
gıyaplarında Adverb, Law
onlarca Adverb
onlarca Adverb
(Br) işçileri patrona karşı ayaklanmaya teşvik etmek Verb
Tüm Göçmen İşçilerin ve Aile Fertlerinin Haklarının Korunmasına Dair Uluslararası Sözleşme Noun, International Law
varlığının % 5'ini menkul değere yatırmak Verb
jüriyi karar vermeye bırakmak Verb
işleri oluruna bırakmak Verb
kavgalarına son vermek Verb
üye devletler bu direktifin uygulanmasıyla ilgili kanun, tüzük ve idari düzenlemelerini komisyona bildirirler Noun
görevlerinden kaynaklanan yükümlülükler Noun
kendiliklerinden Adverb
kendi iradeleri doğrultusunda Adverb
tek başlarına Adverb
kambiyo kurlarını saptanmış kurlar üzerinden değişmeden bırakmak Verb
yöneticilerine karşı ayaklanmak Verb
(hastalık, devlet işi, olaylar vb.) yolunda gitmek, doğal/tabiî seyrini takip etmek.
sulh olmak Verb
yalvarıp yakarmalarına kulak asmadı
gayri maddi varlıklarına sadece bir dolar değer biçmek Verb
kaynaklar ve giderler cetveli
evlerini her türlü konforu haiz yaptılar Noun
evlerinde tadilat yaptırıyorlar Noun
işçileri patrona karşı ayaklanmaya teşvik etmek Verb
Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Proper Name, Organizations
kendi yargı yetkileri dahilinde
kendi sermaye paylarına düşen miktarına kadar
müşterileri kendi yerlerinde ziyaret etmek Verb
otomatik silahları ateşe hazır
Tröstlerin Tanınmasına ve Uygulanacak Kanuna Dair Sözleşme Noun, International Law