1. çapraz.
  2. aykırı, ters, zıt.
  3. aksi, inatçı.
  4. bir yandan bir yana, karşıdan karşıya.
  5. engellemek, önlemek, engel/mani olmak, bozmak.
    to thwart someone's plan.
  6. karşı gelmek/çıkmak, muhalefet etmek.
    He thwarts me in everything I do.
  7. sandalın oturak tahtası.
birinin planlarını bozmak Fiil
bir planı engellemek Fiil