1. birdenbire (silah) çekmek.
    He upped with a shotgun and opened some rain holes in the cloth top.
sonu/hezimeti yakın, işi bitmiş, ümit kalmamış.
He realized it was all up with him when the search
party began to close in.
It's all up with us: Hapı yuttuk! yandık! mahvolduk!
gına getirmek Fiil
(a) (birine) yetişmek, yaklaşmak.
I came up with them as they were turning the corner: Köşeyi
dönerken onlara yetiştim. (b) temin/tedarik etmek, sağlamak, (c) (plan, cevap, bir soruna çözüm vb.) bulmak, takdim/teklif etmek, öne sürmek, ortaya atmak.
We weren't able to come up with any new suggestion. He came up with a better idea.
yaka silkmek Fiil
geri kalmamak, başbaşa gitmek, rekabet etmek,
argo aşık atmak.
She tried hard to keep up with the wealthy neighbors. Fiil
haberdar/haberi olmak, günü gününe (olayları) izlemek.
to keep up with the news. to keep up on current events. Fiil
… ile kalakalmak Fiil
üretmek Fiil
teslim etmek Fiil
yaratmak Fiil
ilerleyip (birisi ile) aynı hizaya gelmek.
dayanmak, sabretmek, çekmek, tahammül etmek, müsamaha etmek.
evlenmeden birlikte yaşamak Fiil
nikâh töreninde (geline/damada) refakat etmek.
arkadaş olmak.
take up with someone: birisiyle düşüp kalkmak, sıkıfıkı olmak.
atışmak Fiil
birine bağlı olmak Fiil
kıskançlıktan çatlamak Fiil
bir şeyden bıkmak Fiil
işi başından aşkın olmak Fiil
kömür (akaryakıt) deposunu tam doldurmak Fiil
gripten yatmak Fiil
çok sayıda menkul değeri olmak Fiil
menkul değerlerle sıkı teminat altına alınmış olmak Fiil
kahır hrııni çekmek Fiil
başka bir şirketle bağlantılı olmak Fiil
başka işlerle meşgul olmak Fiil
bozuşmak Fiil
başka bir arabaya yetişmek Fiil
birine yetişmek Fiil
programa göre açığı kapatmak Fiil
rakiplere yetişmek Fiil
teori ortaya atmak Fiil
bir teori ortaya atmak Fiil
bir şeye cevap bulmak Fiil
delil ortaya çıkarmak Fiil
düşünmek Fiil
para bulmak Fiil
para denkleştirmek Fiil
fikir bulmak Fiil
ortaya atmak Fiil
acıdan iki büklüm olmak Fiil
benzinle doldurmak Fiil
birine bir iş ayarlamak Fiil
biriyle anlaşmak Fiil
şişinmek Fiil
(borsa) birden fırlayış göstermek Fiil
enflasyona ayak uydurmak Fiil
teknolojideki gelişmeleri takip etmek Fiil
teknolojik gelişmeleri takip etmek Fiil
komşularla aşık atmak Fiil
(zengin komşularından vb.) aşağı kalmamak, onlarla aşık atmak, üstün görünmeye çalışmak, zayıf tarafını göstermemek. Fiil
zamana uymak Fiil
zamana ayak uydurmak Fiil
zamana ayak uydurmak / uymak. Fiil
biriyle barışmak Fiil
birini biriyle buluşturmak Fiil
birini birine ayarlamak Fiil
biriyle biri arasında çöpçatanlık etmek Fiil
birşeyle eşleşmek Fiil
(US) biriyle buluşmak Fiil
biriyle eşleşmek Fiil
biriyle çift olmak Fiil
tanışmak Fiil
kibirden şişmiş
burnu büyük
bir hakareti yutmak Fiil
kötü bir yemekle yetinmek Fiil
kurallara uymak Fiil
ağız kokusunu çekmek Fiil
gülmekten kırılmak Fiil
biriyle hesaplaşmak Fiil
(otel , restoran vb) hesap kesmek Fiil
biriyle ayrılmak Fiil
birinden ayrılmak Fiil
bir meseleyi daha yüksek bir makama götürmek Fiil
arkadaşlık kurmak Fiil
evlerini her türlü konforu haiz yaptılar İsim
): (kıskançlık, arzu vb. ile) yanıp tutuşmak, içi içini yemek.
? Sana ne oluyor? Neyin var?
sözünü eylemle desteklemek Fiil
makine arızası yüzünden limanda mahsur kalmak Fiil
(hastalıktan) kâh yatmak, kâh kalkmak.
birinin seviyesine erişmiş olmak Fiil
biriyle boy ölçüşebilecek durumda olmak Fiil
(a) ayrılmaz, bir bütün oluşturacak şekilde bağlı, (b) sadık, merbut, candan bağlı, kendini adamış, hasrı
nefsetmiş.
She is bound up with her volunteer work: Gönüllü olarak yaptığı işe candan bağlıdır.
bir oteli modern teçhizatla tefriş etmek Fiil
birşeyi birşeyle donatmak Fiil
mektup butan sonra ödeme emri göndermek Fiil
mektuptan sonra bir ödeme emri göndermek Fiil
biriyle gizlice yazışmak Fiil
birşeyi başka birşeyle aynı hizaya sokmak Fiil
birşeyi hizaya sokmak Fiil
birşeyi başka birşeyle hizalamak Fiil
biriyle hesaplaşmak Fiil
birine karşı üstün gelmek Fiil
birini dövmek Fiil
bir firma ile iş bağlantı sına girmek Fiil
bir firma ile iş bağlantısına girişmek Fiil
biriyle tanışmak Fiil
birine haddini bildirmek Fiil
satış fiyatı (satın aldığı mallar için müşterinin ödeyeceği peşin fiyat ; sabit satış fiyatı ; satış
fiyatını yazmak ; satış fiyatlarını koymak ; satı
biriyle hesaplaşmak Fiil
biriyle tanışmak Fiil
… : gidip … in yanına yerleşmek.
biriyle birlikte (birinin yanında) oturmak Fiil
kısa bir konuşmayla toplantıyı kapatmak Fiil
kavgacı horoz gibi dövüşmeye hazır