1. Fiil dön(dür)mek, yön değiştir(t)mek.
    The car was out of control and suddenly veered across the road.
  2. Fiil (rüzgâr) saat ibreleri yönünde yön değiştirmek.
  3. Fiil, Denizcilik . geminin kıçını rüzgâra çevirmek.
  4. Fiil geri dön(dür)mek.
    veer round: dönüp ters yönde gitmek, çevr(il)mek, değiş(tir)mek.
    We were
    talking about food, and then suddenly the conversation veered round to stomach diseases.
  5. Fiil, Denizcilik gevşetmek, laçka etmek.
    veer away/out: (halat) salıvermek, gevşetmek, laçka etmek.
    to veer
    chain: zinciri salıvermek.
    veer and haul: laçka ve vira etmek.
  6. İsim dönüş, dönme, yön değiştirme.
    A veer to the right.
orsa boca etmek.
bocalamak Fiil, Denizcilik
yoldan çıkmak Fiil, Ulaşım
pistten çıkmak Fiil, Ulaşım
dönüp aksi yöne gitmek Fiil
sapmak Fiil