1. İsim görüş, görme (duygusu, kuvveti).
    He wears glasses because his vision is poor. field of vision : görüş alanı.
  2. İsim öngörü, önsezi.
    The vision of an entrepreneur.
  3. İsim imgelem, muhayyile, tasavvur.
  4. İsim görüntü, hayalet, hayali görülen şey.
    The Holy Grail appeared to him in the form of a vision.
  5. İsim kuruntu, evham, rüya, hayal.
    to have visions of wealth and glory: servet ve şöhret tahayyül etmek.
  6. İsim basiret, sağgörü, ileriyi görüş.
    He is a man of great vision : Basiretli/ileriyi gören bir kişidir.

    We need a man of vision as president.
  7. İsim hayal/rüya gibi çok güzel kimse/şey.
    She was a vision of delight: Hayal gibi/harikulâde güzeldi.
  8. Geçişli Fiil görmek, tasavvur/tahayyül etmek.
gece görüş dürbünü İsim, Askerlik
gece görüş cihazı İsim, Askerlik
gece görüş gözlüğü İsim, Askerlik
gece görüş sistemi İsim, Askerlik
tam renk körlüğü.
görüş açısı
ahirette Allahın görünüşü/cemali.
geniş vizyon İsim
doğrudan görüş
diplopia İsim
çift görme İsim, Tıp
diplopi İsim, Tıp
(insan gözünün) görüş alanı. İsim
görüş açısı İsim
siyasal görüş kıtlığı
siyasi görüş kuvvetinden mahrum olmak Fiil
görüş çizgisi: göz yuvarının arkasında keskin görüşü sağlayan çukurluk ile görülen noktayı birleştiren doğru çizgi. İsim
Milli Görüş Özel Isim, Siyaset-Ulusl. İlişkiler
gece/karanlıkta görme (özelliği) İsim
gece görülen (hayalet). İsim
gece görüş İsim, Askerlik
görüntü kalımı: uyarılma sona erdiği halde görüntünün kısa bir süre daha görülmesi.
siyasi görüş
dikkate şayan güzellik
yalnızca tek fikre saplanma eğilimi
yanlarını görememe hastalığı
yüzde yüz görme durumu
geniş görüş alanı
Milli Görüş Hareketi (MGH) Özel Isim, Siyaset-Ulusl. İlişkiler