1. dul kadın.
  2. bazı iskambil oyunlarında kapalı olarak yere konan kâğıtlar.
  3. Matbaacılık sayfa/sütun başında yarım satır.
  4. kocası boş zamanlarını spor vb. ile geçirdiği için yalnız kalıp gönlünce eğlenen kadın.
    a poker widow:
    bu şekilde kendini pokere veren kadın.
  5. dul bırakmak.
    She was widowed by the war.
  6. çok lüzumlu/değerli bir şeyden mahrum etmek.
  7. dul kalmak.
kara örümcek
(Latrodectus mactans): ABD'de çok yaygın siyah renkli, karnı kırmızı benekli, zehirli bir örümcek. İsim
(US) üniversiteli sevgili
golf dulu: kocası daima golf oynadığı için yalnız kalan kadın.
(a) terkedilmiş metres, (b) piç anası, gayrımeşru çocuk doğuran kadın. İsim
kocasından ayrılmış/boşanmış kadın. İsim
kocası geçici olarak başka yerde bulunan kadın.
I'm grass widow this week. İsim
fontan pencere İsim, Mimarlık
savaşta kocasını kaybeden kadın
(US) yüksek teminatlı kıymetli kâğıt
whydah.
yalnız son satır Bilgi Teknolojileri
yalnız satır Bilgi Teknolojileri
(Br) dul ödeneği
dulluk iradı
dul maaşı
dul aylığı
dulların aldığı sosyal sigorta tazminatı
memuriyette veya kendi işinde çalışanlar için dullar için emekli aylığı veya götürü ödemeler sağlayan emeklilik planları İsim
(Br) dul ödeneği
dul maaşı
tükenmez kaynak.
dul sigortası İsim
fakirin yaptığı ufak yardım.
alında V şeklinde saç.
dul maaşı
dul aylığı
deniz gören evlerin damındaki balkon.
dul kıyafeti