yürürlüğe

Türkçe-Ingilizce Ilgili Terimler

geçici olarak yürürlüğe girme
provisional entry into force İsim, Hukuk
yürürlüğe girme
entry into force İsim, Hukuk
yürürlüğe giriş
entry into effect
yürürlüğe giriş tarihi
effective date İsim, Hukuk
yürürlüğe girme
going into effect
yürürlüğe girme
coming into force
yürürlüğe girme
coming into effect
yürürlüğe girme tarihi
effective date İsim, Hukuk
yürürlüğe girmek
to come into effect Fiil
yürürlüğe girmek
to go into effect Fiil
yürürlüğe girmek
to come into Fiil
yürürlüğe girmek
to become valid Fiil
yürürlüğe girmek
to passage into law Fiil
yürürlüğe girmek
to become effective Fiil
yürürlüğe girmek
to become operative Fiil
yürürlüğe girmek
to take effect Fiil
yürürlüğe girmek
to be operative Fiil
yürürlüğe girmek
to come into force Fiil
yürürlüğe girmek
to come into operation Fiil
yürürlüğe girmek
to enter into force Fiil
yürürlüğe girmiş
final and conclusive
yürürlüğe konabilir
executable
yürürlüğe konamayacak sözleşme
unenforceable contract
yürürlüğe konamaz
nonenforceable
yürürlüğe konamazlık
nonenforceability İsim
yürürlüğe konmak üzere olmak
to be about to be carried into effect Fiil
yürürlüğe konmuş
executed
yürürlüğe konulamayacak talep
unforceable claim
yürürlüğe konulamazlık
unenforceability İsim
yürürlüğe koyma
imposition İsim
yürürlüğe koyma
putting into force
yürürlüğe koyma
enforcement İsim
yürürlüğe koyma
carrying into effect
yürürlüğe koymak
to promulgate Fiil
yürürlüğe koymak
to give effect to Fiil
yürürlüğe koymak
to introduce Fiil, Hukuk
yürürlüğe koymak
to put into force Fiil
yürürlüğe koymak
to enforce Fiil
yürürlüğe koymak
to make operative Fiil
yürürlüğe koymak, uygulamaya koymak
to put into effect Fiil
yürürlüğe sokma
imposition İsim
yürürlüğe sokma
adoption İsim
yürürlüğe sokmak
to put into effect Fiil
yürürlüğe sokmak
to introduce Fiil, Hukuk
(kanun) yürürlüğe girmek
to inure Fiil
(zamanaşımı kanunu) hemen yürürlüğe girmek
to run immediately Fiil
bir anlaşmayı yürürlüğe koymak
to caramelize Fiil
bir fikri yürürlüğe koymak
to carry out an idea Fiil
bir kanun külliyatını yürürlüğe koymak
to institute a code of laws Fiil
bir kanunu yeniden yürürlüğe koymak
to bring a law into force again Fiil
bir kanunu yürürlüğe koymak
to put the law into operation Fiil
bir kanunu yürürlüğe koymak
to enact a law Fiil
bir kanunu yürürlüğe koymak
to put a law into force Fiil
bir kanunu yürürlüğe koymak
to execute justice Fiil
bir kanunu yürürlüğe koymak
to give effect to law Fiil
bir kanunun yürürlüğe gireceği tarih
application day
bir kanunun yürürlüğe konabilirliği
enforceability of a law
bir kararı yürürlüğe koymak
to bring a decree into operation Fiil
bir kararı yürürlüğe koymak
to execute a decree Fiil
bir kararın yürürlüğe konmasını durdurmak
to stop the execution of a decree Fiil
bir kararnameyi yürürlüğe koymak
to make a decree operative Fiil
bir kararnameyi yürürlüğe koymak
to bring a decreee into operation Fiil
bir şeyi yürürlüğe koymak
to put something into effect Fiil
bir şeyin yürürlüğe girme tarihi
effective date
bir yasanın yürürlüğe girerek
vesting date
biri lehine yürürlüğe girmek
to enure to the benefit of sb Fiil
bu karar ... tarihinde yürürlüğe girer
this decision shall take effect on ...
bu tüzük ... tarihinde yürürlüğe girer
this regulation shall enter into force on
gelecekte yürürlüğe girecek sözleşmeye ilişkin anlaşma
executory agreement
henüz yürürlüğe konmamış
pending appeal
ihbar üzerine yürürlüğe girmek
to take effect upon notification Fiil
kanun yürürlüğe girdiğinde
when the law comes into effect
kanunu yürürlüğe koymak
to put the law into operation Fiil
kanunu yürürlüğe koymak
to give effect to the law Fiil
kanunu yürürlüğe koymak
to put law into force Fiil
kanunu yürürlüğe koymak
to enact a law Fiil
kanunu yürürlüğe koymak
to put the law into force Fiil
kanunun yürürlüğe konması
law enforcement
mukaveleyi yürürlüğe koymak
to implement a contract Fiil
resmen yürürlüğe koyma
promulgation
sigortayı yeniden yürürlüğe koymak
to reinstate an insurance Fiil
sözleşmeyi yürürlüğe koymak
to carry out a contract Fiil
tam yürürlüğe girmiş olmak
to be out in full force Fiil
usulüne göre yürürlüğe konulmuş
duly put into effect Sıfat, Hukuk
yabancı ülkelerdeki hakem kararlarının yürürlüğe konması
execution of foreign awards
yasak yürürlüğe giriyor
the ban goes into effect
yayımlandığı tarihte yürürlüğe girmek
to come into force on the date of publication Fiil
yayın tarihinde yürürlüğe giren
effective immediately
yeniden yürürlüğe koyma
reactivation
yeniden yürürlüğe koymak
to reeanact Fiil
yeniden yürürlüğe koymak
to reenact Fiil
yeniden yürürlüğe koymak
to reactivate Fiil
Türkçe-Ingilizce terim çevirileri: Zargan Ltd.