Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
articulate
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
açık seçik, vâzıh, sarih, kolayca anlaşılır, açık ve anlaşılır şekilde ifade edilmiş.
an articulate
thought.
Each tiny figure in the pattern was clear and articulate
: Şeklin en ufak parçaları bile açık seçikti.
seçkin/tane tane söylenen.
güzel konuşan, güzel söz söyleyen, nâtıkası kuvvetli.
an articulate person.
tutarlı, insicamlı, birbirne mantıkî bir şekilde bağlı.
an articulate system of philosophy.
Zoology
eklemli, mafsallı.
açık seçik/tane tane konuşmak/telâffuz etmek.
açıklamak, belirtmek, tavzih/tasrih etmek.
to articulate an idea.
birbirine takarak/ekleyerek anlamlı bir bütün oluşturmak.
(dişçilikte) karşılıklı (alt ve üst) diş yüzeyleri arasında temas sağlamak.
eklemlemek, mafsallamak, mafsalla birleştirmek.
Zoology
(a) eklem/mafsal teşkil etmek, (b) eklemli omurgasız hayvan.
sözleşme/anlaşma maddelerini tespit etmek.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
articulate unrest
(işçiler arasında) hissedilir huzursuzluk
articulate unrest
hissedilir tedirginlik
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.