ballot

  1. oy/rey pusulası.
  2. (bir seçimde) oy toplamı, toplam oy sayısı.
    There was a large ballot.
  3. gizli oy, gizli seçim yöntemi.
    The ballot is an important defence of political system.
  4. oylama, seçim.
    Our candidate was defeated on the third ballot: Adayımız üçüncü oylamada kaybetti.
  5. aday listesi.
    He demanded his name be placed on the ballot: Adının aday listesine geçirilmesini istedi.
  6. seçme/oylama /oy verme hakkı/fırsatı/şansı.
    They gained the ballot after years of struggle: Yıllarca
    mücadele sonunda seçme hakkını kazandılar.
  7. oylama/oya koyma sistemi/yöntemi.
  8. eskiden oy pusulası yerine kullanılan küçük top.
  9. (oy vererek) seçmek, oy vermek, oylamak.
  10. kur'a çekmek.
    to ballot for places: yer için kur'a çekmek.
  11. oy toplamak, lehte oy toplamaya çalışmak.
    Members were balloted on the resolution: Karar lehinde
    üyelerin oyları toplanmaya çalışıldı.
  12. kur'a ile askere almak.
    Certain age groups will be balloted at this time: Şimdilik kur'a ile bazı
    yaş gruplarından asker alınacak.
oy pusulasını bozmak Verb
posta ile gönderilen oy pusulası.
üzerinde bütün adayların adları yazılı oy pusulası: seçmen, seçeceklerini gizlice işaretler.
bütün partilerin aday listesi
oy atmak Verb
oy vermenin kapanması
seçim sonucu
balotaj
genel oy
oy kullanmayı engellemek Verb
ikinci turda oylamak Verb
oy kullanmayı engellemek Verb
geçersiz oy
postayla oy verme Noun, Politics-Intl. Relations
posta ile oy kullanma
bozuk oy
resmi oy pusulası
açık oy
oy açmak Verb
oyları açmak Verb
parti oyu
posta ile oy kullanma
posta ile kullanılan oy
tercihli oy
hazır aday listesi
nispi seçim
nisbi seçim
aday kalmak Verb
oy istemek Verb
oylama sonucu
balotaj
ikinci oylama
kapalı oylama
gizli oy Noun, Politics-Intl. Relations
gizli oylama Noun
sınama oyu
grev oyu
kura çekmek Verb
oya koymak Verb
deneme oylaması
sınama oyu
oy vermeye katılım büyük olmuştu
gizli oy kullanma
oy pusulası ile oylamak Verb
(pusula ile) gizli oy kullanmak Verb
gizli oy kullanmak Verb
açık oylama
gizli oylama
ağırlıklı oylama
bir şekilde belli bir tip yatırımcıdan yana olan (hisse senedi) oylaması
birinin aleyhine oy kullanmak Verb
oy sandığı, seçim sandığı.
seçim sandığı Noun, Politics-Intl. Relations
(US) oy sahtekârlığı
(US) bir adaya oy vermek Verb
(US) bir aday için oy kullanmak Verb
bir adaya oy vermek Verb
oya koymak, oya başvurmak, oya başvurmak.
They balloted for the new chairman. Three candidates will
be balloted on at the convention.
seçim dalaveresi
oy pusulası Noun, Politics-Intl. Relations
mükerrer oy kullanma Noun, Politics-Intl. Relations
referandum
birinin aleyhine oy kullanma
bir aday için oy kullanma