cockles of one's heart

  1. kalbinin derinlikleri(ni), bütün kalbi(ni).
    warm the cockles of one's heart
    k.d. neşelen(dir)mek,
    çok sevin(dir)mek, sevince/neşeye gark etmek/olmak, mutlu/memnun etmek/olmak.
    It warmed the cockles of my heart: Beni çok sevindirdi.