sudan ucuz, bedava, kolayca elde edilebilir, her yerde bulunur.
Those comic T-shirts are a dime a dozen.
düzinesi için bir dolar istemek
Verb
on üç (eskiden noksan tartı cezasına çarpılmamak için ekmekçiler bir düzine yerine 13 tane verirlerdi).
(a) her gün yapılan 12 jimnastik hareketi, (b) günlük işler.
artık düzine, 13 adet.
Noun
malları on ikilik ambalajlar içinde satmak
Verb
makine gibi konuşmak
Verb
habire/durmadan konuşmak.
(US) bini bir para olmak
Verb
Ha bu, ha öteki; ikisi de aynı, farketmez; ha Ali kel, ha kel Ali.