further

English-Turkish Translation

  1. Adverb daha ileri(ye)/uzağa/öteye.
    I'm too tired to go further. To go further and further south. They live
    a little further along the road.
  2. Adverb daha çok/fazla/ziyade, geniş ölçüde, ziyadesiyle.
    There is nothing further we can do: Daha fazla
    bir şey yapamayız (Yapabileceğimiz başka bir şey yok).
    We'll enquire further into this question tomorrow: Bu soruyu yarın geniş ölçüde inceleyeceğiz.
  3. Adverb ayrıca, bundan başka, buna ilâveten, üstelik.
    He said further that he would support us in any way
    he could. The house isn't big enough for us, and further, it's too far from the town.
  4. Adverb başka yer(d)e/taraf(t)a.
    You will have to look further than the village if you want to buy a really good radio set.
  5. Adjective daha uzak, öte.
    the further side of the street: sokağın öte tarafı.
  6. Adjective (daha) başka/fazla, daha çok, ek, ilâve.
    Have you any further questions to ask?
    further education

    Brit. yaşlıların eğitimi.
    The money would have had to be raised by further taxation: Ek vergilerle para sağlanacaktı.
  7. Adjective yeni, bundan başka, ayrıca.
  8. Transitive Verb ilerletmek, (gelişmesine/başarmasına) yardım etmek, desteklemek, teşvik etmek, her türlü imkânı/fırsatı/avantajı sağlamak.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

any further
artık, daha fazla.
I can't go any further: Daha fazla gidemem.
go a step further
bir adım daha ileri gitmek Verb
go further
daha fazla (sını yapmak/vermek/söylemek vb.).
I'll give you $20 for it, but I can't afford to go any further.
wish someone further
(birisinin) başından defolup gitmesini temenni etmek.
wish someone further
gına gelmek, usanmak, bıkmak, başından defolup gitmesini istemek.
She talked without stopping for
one hour, and I began to wish her further.
without troubling any further
artık fazla zahmete girmeden
further advance
ilave avans
further advance
kredi artırma
further consideration
bir kez daha incelemek Verb
further copy
ilave kopya
further cover
ilave teminat
further details
daha ayrıntılı bilgi
further details
ek ayrıntılı bilgi
further difficulties
başka güçlükler Noun
further education
(Br) yüksek tahsil
further hearing
yeniden yapılan duruşma
further in the cause of peace
barış için çalışmak Verb
further information
yeni bilgi
further information
ek bilgi
further inquiry
yeni bilgiler edinme
further instructions
ilave talimat
further negotiation
yeni müzakereler
further negotiation of a cheque
bir çekin yeniden ciro edilmesi
further negotiations
yeni müzakereler Noun
further on
ötede
further on
öteye
further on
ileride ilerde
further orders
yeni siparişler Noun
further orders
yeni emirler Noun
further particulars
ilave ayrıntılar Noun
further payments
müteakip ödemeler Noun
further proceedings
yeniden yapılan duruşma
further sb's interests
birinin menfaatine yardım etmek Verb
further to
(iş mektuplarında) -e ek olarak/ilâveten.
Further to our letter of May 5th, we are writing to confirm
that all arrangements for your journey are now complete.
Adposition
further to ...
...'e istinaden Adverb
further training
ileri eğitim
Further, ...
Dahası, ... Adverb
ask for full further particulars
bütün ayrıntıları istemek Verb
ask for further credit
yeni kredi talep etmek Verb
await the further developmentss
işlerin nasıl gelişeceğini beklemek Verb
college of further education
yüksekokul
college of further education
yüksek okul
conclude further argument
ek iddiaları dışlamak Verb
covenant for further assurance
satın alıcının gayrımenkül satıcısından makul olarak isteyebileceği ve uygulanmasının mükemmelleştirici
bazı fiillerin teminini öngören sözleşme
covenant for further assurance
ek güvenceli mukavele
defer until further notice
müteakip bir tebligata (bildiriye) kadar ertelemek Verb
defer until further notice
müteakip bir tebligata kadar ertelemek Verb
for further information
mütemmim malumat için
for further particulars apply to
'a başvurulması
for further particulars apply to
tamamlayıcı bilgi için lütfen
for information and further action
bilgi niz ve gereğinin yapılması için
for information and further action
bilginiz ve gereğinin yapılması için
go further into a matter
bir konuya yeniden eğilmek Verb
go further into a question
bir konuyu deşmek Verb
go further into a question
konuyu deşmek Verb
go into further details
ayrıntılara girmek Verb
go no further into a matter
bir konuyu artık fazla deşmeden bırakmak Verb
have no further connection with
ilişiği kalmamak Verb
leave a further hostage for the future
yeni çatışma nedenleri yaratmak Verb
nothing is further from my mind
akıl ımdan bile geçmedi
on further acquaintance
daha yakından tanıma yınca
pending further news
yeni haberlere kadar
push the economy further towards a slump
ekonomiyi durgunluğa götürmek Verb
put a machine to further trial
bir makineyi yeniden denemek Verb
refuse further credit
başka kredi vermemek Verb
remand a case for further enquiry
bir davayı yeniden tetkiki için temyiz mahkemesi tarafından kararı veren mahkemeye göndermek Verb
remand a case for further inquiries
bir davayı yeni araştırmalar yapılmak üzere geri çevirmek Verb
remand a case for further inquiry
bir davayı yeni araştırmalar yapılmak üzere geri çevirmek Verb
reserve a question for further consideration
bir soruyu sonradan ele almak üzere ertelemek Verb
see someone further (first)
(öfke ile) reddetmek, haddini bildirmek.
I'll see him further first: Ben ona haddini bildiririm.
take no further interest
artık ilgilenmemek Verb
the further side of
öte
to be further enacted that
'da kanun tarafından öngörülmüştür
to be further enacted that
ayrıca
to request for further information
tamamlayıcı bilgi rica etme
until further advice
yeni bir ihbara kadar
until further notice
yeni bir duyuruya kadar
until further notice
yeni bir talimata kadar
until further orders
yeni bir talimata kadar
upon further acquaintance
daha yakından tanıyınca
upon further consideration
daha dikkatli bir incelemeden sonra
upon further consideration
yeniden gözden geçirdikten sonra
without further ado
konuyu daha fazla uzatmadan Adverb
without further ado
konuyu fazla uzatmadan Adverb
without further ado
konuyu uzatmadan Adverb
without further ado
lafı uzatmadan Adverb
without further ado
lafı daha fazla uzatmadan Adverb
without further ado
lafı fazla uzatmadan Adverb
without further ado
lafı kısa keserek Adverb
without further formality
hiçbir işleme gerek kalmaksızın Adverb
without further loss of time
fazla zaman kaybetmeden
without further warning
başka bir ihbarda bulunmaksızın
English-Turkish phrases from Zargan's own database