headline

  1. Noun, Advertising başlık
  2. Noun, Media-Publishing sürmanşet
  3. başlık, serlevha.
  4. (gazetede) manşet.
  5. sayfa başlığı: kitap sayfalarının başında kitap/bölüm adını ve sayfa numarasını gösteren yazı.
  6. başlık/serlevha/manşet koymak.
    The newspaper headlined the changes in the government.
  7. başlıkta/manşette adı geçmek.
  8. Theatre afişte adı başta olmak.
  9. fazlaca reklam(ı) yap(ıl)mak.
manşet
reklamı yapılan ürünün ne olduğunu belli etmeyen ilan veya reklam başlığı
yetersiz manşet
ön sayfa manşeti
ön sayfa manşeti
(Br) gazetede soru şeklindeki manşet
gazetede soru şeklinde manşet
gazete manşeti
sansasyon yaratacak başlık
sansasyonel manşet
yanında yer alan başlık
bir makalenin üstünde değil de
çarpıcı manşet
başlık atmak Verb
banner ile ayni anlama gelir. (gazetede) önbaşlık, gazete baş sayfasının bütün genişliğini kaplayan başlık/manşet.