1. ızgara, kebap.
  2. ızgara yapmak, kebap pişirmek.
    to broil a steak: pirzola pişirmek.
  3. kızar(t)mak.
  4. ateşte pişmek, fazla sıcağa maruz kalmak.
  5. (sabırsızlıktan/sıkıntıdan) yanıp tutuşmak, kendi kendini (veya içi içini) yemek, içi içine sığmamak.
  6. İsim kavga, kargaşalık, mücadele, münakaşa, dalaş, arbede, gürültü.
    a violent broil over who was at fault.
  7. İsim kavga/münakaşa etmek, gürültü/patırtı etmek, vuruşmak, dalaşmak, arbede çıkarmak.
dilimlenmiş biftek: pişirildikten sonra ince dilimlere kesilmiş biftek.