1. sarmak, kangallamak, kangal haline getirmek.
    to coil a wire around a pencil. He coiled the rope on the deck.
  2. (gerili ipi, teli, vb.) toplayıp kangal yapmak.
    She coiled the clothesline and hung it on the hook.
  3. halkalanmak, halka olmak, kangal haline gelmek, sarılmak, kıvrılmak.
    The snake coiled , ready to strike.
  4. kıvrılarak gitmek/akmak, kıvrımlar teşkil etmek.
    The river coiled through the walley.
  5. kangal.
    a coil of rope/of wire.
  6. sargı, kıvrım, halka, lüle.
    a loose coil of hair.
  7. halkalı/spiral boru.
  8. Elektrik-Elektronik bobin, sargı.
  9. (pulculukta) 500 pulluk deste.
  10. küçük saman/ot yığını.
  11. (bkz: IUD ).
  12. gürültü, patırtı, velvele, hayhuy.
    This mortal coil: Bu fani dünya.
  13. kargaşalık, karışıklık, telâş.
soğuk haddelenmiş rulo İsim, Demir-Çelik Sanayii
sıcak haddelenmiş rulo İsim, Demir-Çelik Sanayii
choke ile ayni anlama gelir. tıkaç bobini: alternatif akıma büyük empedans gösteren ve çoğunlukla
süzücü devrelerde kullanılan self-endüktans.
soğutma kangalı
Felemenk düğümü.
akkor buji
ateşleme sargısı.
irkilim kangalı, endüksiyon bobini.
: rahim kılıfı,, gebe kalmamak için rahime yerleştirilen polietilenden yapılmış kılıf.
endüktans bobini
mıknatıs bobini.
transformatörde ana sargı
irkilim kangalı, endüksiyon bobini.
bağlaşım bobini: osilatör tübünün anodu ile ıskarası arasında kuplaj sağlayan bobin.
burmalı anten
sikke koleksiyonu
roda Denizcilik
kangallamak Fiil
helezon yay, zemberek yay.
kenarları tırtıklı posta pulları İsim
sarmak Fiil
açılır kapanır ateşleme
çırpıcı İsim, Gıda ve Mutfak