1. Sıfat uygun, münasip, âhenkli, geçimli, bir arada âhenk içinde yaşayan/anlaşan/var olan.
    They aren't really
    compatible people/ideas/blood groups.
  2. Sıfat
    compatible with: bağdaşan, uyuşan, bağdaşık.
    Prejudice is not compatible with true religion.
  3. Sıfat tutarlı, birbirini tutan, insicamlı, aralarında mutabakat olan.
    His claims is not compatible with the facts.
  4. Sıfat renkli yayını siyah-beyaz TV alıcısı ile alınabilen.
  5. Sıfat, Bilişim uyarlı, uygun, uyar.
kıyas edilebilecek teklif
ile uygun düşme
bağdaşmak Fiil
ile uygun düşmeme
fıtrat dini İsim, Din ve İnanç
stereo kulaklık